AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik yaptığı açıklamalar hakkında sert eleştirilerde bulundu. Çelik, Özel’in sözlerini “seviyesiz” olarak nitelendirerek bu tür söylemlerin siyasi dilin kalitesini düşürdüğünü vurguladı. Çelik’in yaptığı açıklama, parti sözcüsü olarak halkın siyasi söylemlerine dair duyarlılığını ve üslup bakımından beklenen standartları yeniden gündeme getirdi.
Ömer Çelik, açıklamalarında demokratik bir toplumda siyasi muhalefetin eleştiri yapma hakkının olduğunu, fakat bu eleştirilerin belirli bir üslup ve saygı zemininde yapılması gerektiğini ifade etti. “Eleştiri ile hakaret arasındaki ince çizgiyi ayırt edebilmek gerekiyor” diyen Çelik, “Özgür Özel’in bu tür söylemleri, muhalefetin kalitesini sorgulatmaktadır” dedi. Çelik, iktidarın ve muhalefetin sağlıklı bir siyasi ortamda tartışabilmesi için birbirine saygı duyulması gerektiğine dikkat çekti. Bu durumun, demokrasinin sağlıklı işleyişi için bir gereklilik olduğunu vurgulayan Çelik, toplumda yaratılan kutuplaşmanın siyasete yansımasının olumsuz sonuçlar doğurabileceğine de dikkat çekti.
Özgür Özel’in kullandığı ifadelerin, sadece iktidarı değil, aynı zamanda toplumun genel olarak siyasi iletişim konusunda ne tür bir havada etkin olduğunu göstermesi açısından önemli olduğunu belirten Çelik, “Siyasi figürlerin düşmanı değil, vatandaşın temsilcisi olduklarını unutmaması gerekiyor” dedi. Bu bağlamda, muhalefet temsilcilerinin halkla kurduğu iletişimde, dil ve üslup kullanımlarına özen göstermeleri gerektiğini vurgulayan Çelik, siyasi dilin sadece rakiplerini eleştirmek ama aynı zamanda toplumu bir araya getirecek bir mesaj taşıması gerektiğini ifade etti.
Ömer Çelik, genel olarak Türk siyasi hayatında yer alan tüm aktörlerin bu konularda daha dikkatli ve özenli olması gerektiğinin altını çizerken, “Cumhurbaşkanımıza dönük yapılan seviyesiz eleştirilerin bir an önce son bulmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu. Bu durumun yalnızca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı değil, tüm siyasi iradeyi ve dolaylı yoldan vatandaşları da etkilediğini ifade etti. Çelik, sözlerini, “Siyasi rekabetin kalite ve anlayış açısından bir yükseliş içinde gelişmesini temenni ediyoruz. Bu ülkenin menfaatine olan, sağlıklı bir demokrasi ve kamu hizmeti gerektiriyor.” şeklinde sonlandırdı.
Yapılan bu açıklama, siyasi arenadaki bariz tutum değişikliklerini ve toplumun siyasi aktörlerine karşı beklentilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Çelik’in ifadeleri, önümüzdeki günlerde siyasi tartışmaların daha hassas bir biçimde yürütülmesi için bir işaret niteliğinde. Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirileri, yalnızca siyasi bir tartışma olmanın ötesinde toplumsal barış ve uzlaşı açısından da önemli bir gündem maddesi olarak değerlendirilmeli. Bu süreçte, siyasi partilerin ve temsilcilerin, kamuoyunun nabzını tutarak, daha yapıcı bir dil kullanmaları gerekmektedir.
Son olarak, sosyal medya ve dijital platformların arttığı günümüzde, siyasi demeçlerin daha dikkatle değerlendirilmesi, sıradan bir eleştiriden öte, toplum üzerinde kalıcı etki bırakabilecek söylemler olarak görülebilir. Bu nedenle, tüm siyasi aktörlerin bu durumu göz önünde bulundurarak hareket etmeleri, demokratik bir kültürün yerleşmesinde büyük rol oynayacaktır. Ömer Çelik’in bu bağlamda yaptığı açıklamalar, siyasi söylemde etik kuralların önemine dair bir hatırlatma niteliğinde olup, Türk siyasetinde daha kaliteli ve saygılı bir iletişim dili oluşturmanın gerekliliğini ortaya koymaktadır.