İstanbul, 19 Ekim 2023 sabahı, merakla beklenen bir gelişme ile sarsıldı. Silivri açıklarında meydana gelen depremin ardından İstanbul'un birçok bölgesinde hissedilen sarsıntı, halkta korku ve panik yarattı. Saat 10:38’de gerçekleşen depremin büyüklüğü, Kandilli Rasathanesi tarafından 4.9 olarak belirlendi. Depremin derinliği ise 16 kilometre olarak kaydedildi. İstanbul'un riskli bölgeleri arasında yer alan Silivri, son dönemde artan sismik aktivitelerle dikkat çekerken, bu deprem özellikle Marmara Bölgesi'nde yaşayanlar için endişeleri yeniden gündeme getirdi.
İstanbul, coğrafi yapısı gereği deprem riski yüksek bir bölgede yer alıyor. Şehir, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na oldukça yakın konumda. Tarih boyunca pek çok büyük depreme tanıklık eden İstanbul, bu tür sismik olaylarla sıkça gündeme geliyor. Silivri ise, son yıllarda deprem aktivasyonlarının arttığı bir bölge olma özelliğini taşıyor. Uzmanlar, bu bölgedeki fay hatlarının hareketliliğinin, büyük İstanbul depremleri için bir öncü olabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Daha önce de birçok küçük ve orta ölçekli depremin yaşandığı Silivri, bu sefer büyüklüğüyle dikkat çekti.
Bu tür sarsıntılar, afet bilincini artırma gereğini yeniden ortaya koyuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AFAD, depremin ardından halkı bilgilendirici mesajlar paylaştı. Deprem anında panik yapmaktan kaçınılması gerektiği vurgulandı. “Saklanmak için en güvenli yer, en yakın masa, masa altı veya kapı gövdesidir” denildi. Ayrıca vatandaşların, yapılacak olan tatbikatlara daha fazla katılım göstermeleri gerektiği ifade edildi. Unutulmamalıdır ki, İstanbul'un dokusunda yer alan binaların çoğu, eski ve depreme dayanaksız konumda. Bu da olası büyük bir depremde riskin azalması için güçlendirme çalışmaları yapılmasının ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
Deprem sonrası, İstanbul’da birçok bölgede panik ve yoğunluk yaşanırken, halkın sosyal medya üzerinden de duygularını paylaştığı görüldü. Depremin hissedildiği anlarda sokaklarda insanların hızlı bir şekilde binalardan çıktığı, araçların ise yavaşlayarak seyrettiği gözlemlendi. İstanbul’da bu tür sarsıntılar, günlük hayatı ve insan psikolojisini etkileyen unsurlar arasında yer alıyor.
Sonuç olarak, İstanbul'un sismik aktivitesi, sadece Silivri'nin değil tüm şehrin depremselliği üzerine düşünmemizi sağlıyor. Uzmanlar, İstanbul'da olası büyük bir depreme karşı herkesin hazırlıklı olması gerektiği konusunda uyarılar yaparken, devlet kurumlarının da bu konuda daha fazla çalışma yapması gerektiğinin altını çiziyor.
İstanbul'daki son deprem, halkın kendini güvende hissedebilmesi için atılması gereken adımları bir kez daha gözler önüne serdi. Depremin ardından yapılan bilgilendirmeler ve eğitimler, toplumda farkındalığı artırmakta büyük rol oynuyor. Bu anlamda, hem bireylerin hem de devletin üzerine düşen sorumluluklar olduğunu unutmamak lazım. İstanbul'un geleceği ve güvenliği için her bireyin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi kritik önem taşıyor.