Katar'da gerçekleştirilen uluslararası zirve, Ortadoğu jeopolitik dengeleri üzerinde önemli etkilere sahip olabilir. Zirveye katılan dünya çapında liderler arasında eski ABD Başkanı Donald Trump'ın varlığı, dikkatleri bir kez daha üzerine çekti. Trump, başkanlık döneminde dönemin en önemli politikalarından birini ortaya koymuştu; bu politikalar arasında İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkileri normalleştirme çabaları öne çıkıyordu. Ancak Katar'daki bu yeni zirve, Trump'ın bölgede ne kadar etkili olabileceği ve İsrail'in gelecekteki davranışlarını nasıl şekillendirebileceği konularını gündeme getirdi.
Zirvenin başlıca gündem maddeleri arasında, Trump'ın Ortadoğu üzerindeki yeni stratejisi, İsrail'in komşu ülkeleriyle ilişkileri ve bölgedeki güvenlik durumu yer aldı. Katılımcı liderler, Trump'ın stratejilerinin bölgesel barış sürecine ne ölçüde katkı sağlayacağını tartıştılar. Genel olarak, Trump'ın diplomatik yaklaşımı ve uygulamaları, hem olumlu hem de olumsuz tartışmalara yol açtı. Bazı ülkeler, Trump'ın duruşunu desteklerken, bazıları ise eleştirilerini dile getirdi. Özellikle, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'daki bazı liderler, Trump'ın yaklaşımının uzun vadede barış yerine gerilim yaratma potansiyeline sahip olduğunu savundular.
Katar zirvesinin bir diğer önemli boyutu, İsrail'in bölgedeki stratejik konumuydu. Toplantıda, Trump'ın uzun zamandır savunduğu ‘İşlem Yap Kazan’ stratejisinin, İsrail’in komşu ülkelerle olan ilişkilerini nasıl etkileyebileceği tartışıldı. Daha önce normalleşme anlaşmaları ile müzakerelere katılan Arap ülkelerinin, Trump'ın yeniden seçim kazanması durumunda bu sürecin hız kazanabileceği üzerinde hemfikir olması dikkat çekti. Ancak bu anlayış, İsrail'in temel politikalarıyla çelişen bazı noktalar içeriyor. Batı Şeria ve Gazze'deki güvenlik durumu, zirvenin en çok tartışılan konularından birini oluşturdu. Birçok lider, İsrail'in bu bölgelerdeki politikalarını gözden geçirip, daha sakin ve barışçıl bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, Katar zirvesi, Trump'ın Ortadoğu üzerindeki etkisinin hala devam ettiğini gösteriyor. Ancak, bu etkinin ne ölçüde kalıcı olacağı ve hangi sonuçları doğuracağı belirsizliğini koruyor. Zirvenin ardından, dünya genelinde gözler, Trump'ın politikalarının yanı sıra, bölgedeki iktidar dinamiklerine ve İsrail’in politikalarına çevrildi. Sonuç olarak, Katar’daki bu zirve, önemli tartışmalara zemin hazırlayarak, Ortadoğu’nun geleceğine dair yeni bir pencere açmış durumda. Trump'ın bu süreçte nasıl bir rol alacağı ve İsrail'in gelecekteki stratejilerinin ne yönde şekilleneceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.