Günümüzün karmaşık dünyasında birçok insan, ruhsal ya da psikolojik sorunlarına çözüm ararken, çoğu zaman başvuracakları doğru adresi bulmakta zorlanıyor. Bu durum, bazı dolandırıcıların fırsattan istifade etmelerine olanak tanıyor. Son günlerde yaşanan bir olay, bu durumu gözler önüne serdi. Sahte medyum, kendisini ruhsal bir şifacı olarak tanıtarak, kapı kapı dolaşıp insanları dolandırmaya çalıştı. "Üzerinde büyü var!" şeklindeki iddialarıyla kaç kişiyi tuzağa düşürdü? İşte detaylar.
Sahte medyumun, farklı yöntemlerle insanları manipüle ettiği öğrenildi. İlk olarak, sosyal medya üzerinden kendisine ulaşan ve ruhsal sıkıntılarını dile getiren bireylere karşı, yanıltıcı bir güven ortamı yarattığı belirlendi. İddialarına göre, insanlar üzerindeki kötü enerjiler ve büyüler, onları rahatsız eden durumların temel kaynağıydı. Bu bağlamda, medyumun sunmuş olduğu "çözüm" ise genellikle cüzdanlarından yüksek meblağlar çekmekten ibaretti.
Dolandırıcılıklar genellikle, kişilerin yaşadığı psikolojik rahatsızlıklar üzerinden yapıldı. Kurbanlarının korkularını ve endişelerini sömüren sahte medyum, kendi kendine verdiği yetkiyle insanları hedef almaya başladı. Çok sayıda mağdur, artık yaşadıkları psikolojik sorunların yanı sıra maddi kayıplarla da karşı karşıyaydı. Duygusal istismar, dolandırıcının en çok kullandığı silah oldu. Medyum, "Eğer beni dinlemezsen, üzerindeki büyü seni daha fazla etkisini altına alır" uyarılarıyla korku atmosferi yaratarak, insanların kendisine güvenmesini sağladı.
Bu tür dolandırıcılıkların önüne geçmek için, yerel emniyet güçleri olayla ilgili olarak harekete geçti. Mağdurların başvuruları neticesinde, gerçekleştirdiği eylemden dolayı hakkında suç duyurusunda bulunulan sahte medyum, yakalanarak adalete teslim edildi. Yetkililer, bu süreçte vatandaşların daha fazla bilinçlenmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle ruhsal sorunlar yaşayan bireylerin, bu tür dolandırıcılıklara karşı çok dikkatli olmaları gerektiği ifade edildi.
Söz konusu olay, toplumda bir farkındalık yaratmanın yanı sıra, insanların ruhsal sağlıklarını önceliklendirmeleri gerektiğini de hatırlattı. Gerçek bir medyum ya da ruhsal şifacının, sağlık sorunları olan bireylerle çalışan eğitimli ve sertifikalı profesyoneller olması gerektiği konusunda uyarılar yapıldı. Dolayısıyla, bu gibi dolandırıcılıklara karşı dikkatli olmalı ve bilinen, saygın kişilerle çalışmalıdır.
Bireyler, ruhsal ve psikolojik sorunlarını yalnızca güvenilir kaynaklardan çözüme kavuşturmalı ve özellikle sosyal medya üzerinden tanımadıkları kişilerden gelen teklifler konusunda temkinli olmalıdırlar. Bu tür olayların yaşanmaması için bilgi paylaşımının artırılması, dolandırıcıların gün yüzüne çıkarılması ve insanları bilinçlendirici kampanyaların düzenlenmesi son derece önemlidir.
Sonuç olarak, sahte medyumların hedefi olan bireylerin sayısını azaltmak için, ruhsal sağlığa yönelik toplumsal bir hareket başlatılmalı ve dolandırıcılıkla mücadelede etkin stratejiler geliştirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, ruhsal iyilik hali kişinin en değerli varlığıdır ve bunu korumanın yolu, bilinçli ve dikkatli davranmaktan geçmektedir.